23 Eylül 2008 Salı

Bir Yağmur Şiiri

Ağaca takılı kalan uçurtmaları sevmiyorum
Tellerde asılı kalanları da
Küçük ve büyük su birikintilerini
paçalarıma sıçrayan çamurları
ve dallardan damlayan kirli suları
şu havadaki yanık kömük kokusunu
-içemediğim sigaraları hatırlatıyor-
damlaların kağıtta bıraktığı halkaları
dağılan mürekkebi de sevmiyorum
buğulanan camları, camları karalayanları
toprak, yaprak kokusunu da
birikintilere düşen tanelerin genişleyen iriliğini
şu hava, şu su, şu toprak, şu yaprak birliğini
oradan oradaya zıplayan kurbağaları
hafiften titreyen, çelimsiz dalları
ve en çok,
en çok şemsiyeleri sevmiyorum
şemsi seviyorum ben
şemsin yüzünde gördüğüm çehreni
ve sularda kımıldayan,
bulanık, puslu seni...

12 Aralık 007
13:38
Çarşamba

Okulun arka bahçesi

Hiç yorum yok: